Size saldırgan ve vergi kaçakçısı sözde hekim birisini tanıtacağım: 1
Murat Songu. Ünvanına kanarak kızımı burun estetiği için ona götürdüm ve 23 Temmuz 2025 tarihine randevu aldım ve özellikle kalite için İzmir Kent Acıbadem’i seçtim. Ameliyattan 1 hafta önce kızım Ürtiker ( Allerji) oldu ve tedavi almaya başladı. Ben durumu kendisine ve hemşiresine! ilettim ve günlük olarak kızımın derisinin aldığı hali ve kullandığı ilaçları WhatsApp üzerinden bildirdim. Kızım tam iyileşmemesine rağmen ameliyatta sakınca görmediğini ifade etti ve 23 temmuzda beklediğini söyledi. Ameliyat ücreti 140 bin idi.60 nı resmi ve 80 bin TL’sini elden alacaklarını söylediler. 22 Temmuz hemşiresi aradı ve 80 bin TL’yi gelip ofiste teslim etmemi istedi. Ben de eft yapmayı teklif ettim kabul etmedi ve ben mecburen 50 km yolu teptim ve gittim. Ofis girişinden sonra solda fotoğraf aldıkları odada 80 bin tlyş benden elden aldılar ve para sayma makinası ile saydılar. Tüm şerefimle size temin ederimki şunu dedim” Hanımefendi bu yaptığınız doğru değil ve hele sağlıkçı olarak vergi kaçırmaya Murat Songu’nun teşebbüs etmesi hiç hoş değil ve ben yarın sabah ona bu konuyu açacağım”
Uzatmadan 23 Temmuz sabahı saat 6 da hastaneye giriş yaptık. Hasta kabülde giriş işlemlerini yaptık ve ameliyat için gerekli evraklara imza attım zira kısım 18 yaşın altında idi. Hasta odasına çıktık ve beklemeye başladık. Saat 7 gibi hemşiresi geldi, üzerindeki hemşire forması kırış kırış idi, makinadan çıktığı gibi giyinmişti. Geldi selam sabah verdi ve sordu “Kızınızın bir hastalığı var mı?”
Acı acı gülümsedim, dedim ki “ Hemşire Hanım Ürtikeri varya, hergün size rapor verdim ya!” “He hatırladım aslında biliyordum da..” kem küm. Sabır dedim Krmdi içimde. Gitti ve tekrar geldi ve kızımdan bir imza alacağını belirtti, aldı ve gitti. Sonra iki hizmetli geldi kızımı ameliyat için aldılar ve bizde odada kaldık. 5 dakika sonra aynı görevli geldi ve “Beyefendi ameliyathaneden seni istiyorlar “ dedi, ben ani bir tedirginlikle “ Neden? Ne oldu? Deyip odadan çıktım. Adam “Bilmiyorum” dedi ve birlikte asansöre bindik ve ameliyat katına indik. Baktımki kızım hasta karyolasında ameliyathanenin kapısının önünde bekletilmekteydi. Başında Murat Songu’nun hemşiresi ve Acıbadem’in teknisyeni. “Hayırdır arkadaşlar, ne var “ dedim? İkisi birden “ Halit Bey sizin imzanız unutulmuş, kızınız 18 den küçük olduğu için sizin de bir evrağa imza atmanız lazım” dediler. Ben artık bu kadarı fazla diye düşündüm ve tepki gösterdim. “ Bu yaptığınız kabul edilebilir bir şey değil, ben Acıbadem’i seçtim profesyonellik ve güven adına, ama siz kalkmış bana ameliyathane kapısının önünde imzamı unuttuğunuzu söylüyorsunuz, sabah da kızımın Ürtiker hastalığını unutmuştunuz, odaya girerken elinizde kızımın dosyası bile yoktu elinizde, bu yaşattıklarınızdan ötürü kızımın sağlığı konusunda hakkınızda soru işaretlerim oluştu” dedim. Hemşire “ Ben imzayı unutmadım, Acıbadem personeli unuttu” diye çıkıştı, Acıbadem personeli de “ Hayır bizimle alakası yok, onlar unutmuş” dedi ve dosyayı bana gösterdi. Ben de hemşireye “ Sen unuttun, sen geldin kızımdan imza aldın ve altında benim de ismim ve imzam hanesi var ama sen istemedin” deyince hemen manipülasyon yaparak “ Bana sesinizi yükseltmeyin” dedi. Ben de “ Sen artık muhatabım değilsin, ben Murat Songu ile görüşmek istiyorum dedim. Ameliyathane önünde 15 dakika öylece bekledik ve nihayet Beyefendi!!! çıktı geldi. Elleri cebinde tam bir külhanbeyi edası ile kızımın hasta karyolası önü de durdu ve direk yüksek sesle hakaretlere başladı “ Sen ne yaptığını sanıyorsun? Sen neden hemşireme sesini yükseltiyorsun? Sen nerde olduğunun farkında mısın? “
Read more